Konuşmak İyileştirmez, Harekete Geçmek İyileştirir.

Profesyonel hayatta gelişimin önemli olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. İşimizde anlam bulmamız, kariyerimizde başarılı olmamız, özellikle lidersek ekiplerimizin daha iyi bir deneyim yaşaması için gelişmek ve ilerlemek şart.

İşte bu nedenle hemen her lider bu ve benzeri pek çok kurumsal eğitim ve gelişim programına katılmıştır: Liderlik gelişimi, liderlik eğitimleri, “soft skill” gelişimi…

Kimi zaman katılımcıların eğitmenle frekansı tutar, anlatılanlar da ilgisini çeker. Kimi zaman, özellikle konuşmacı olarak başarısı kanıtlanmış bazı eğitmenler katılımcılar tarafından coşkuyla karşılanır. Eğitimlerden sonra şöyle yorumlar bile yapılır: “Cem Yılmaz’a gitmiş kadar olduk, çok iyi vakit geçirdik. Ama ne anlattı hatırlamıyorum!” Kimi zaman ise içerik iyidir; ancak eğitmen pek ilgi çekmez.

Öğrendiklerimizin %90’ını bir hafta içerisinde unutuyoruz.

En iyi senaryoda dahi (sevilen eğitmen-iyi içerik) öğrendiklerimizin büyük bir kısmını çok kısa bir sürede unuttuğumuz malum. Alman psikolog Hermann Ebbinghaus 1885 yılında yaptığı araştırmada, öğrendiklerimizi ne kadar hızlı şekilde unuttuğumuzu ortaya koyuyor. Bu tarihten günümüze kadar yapılan pek çok araştırma da bu tespiti doğruluyor. Hatta öğrendiklerimizin %90’ını bir hafta içerisinde unuttuğumuz iddiaları bile var!

Eğitim kapsamında deneyimleme, etkileşim, öğrendiğini ifade etmek fırsatlarına sahip olma kuşkusuz ki öğrendiklerimizi hatırlama süresine olumlu etki ediyor. Ancak bundan da önemlisi şu: Kurumsal eğitimlerde katılımcılar öğrendiklerini, hemen eğitim ardından uygulayabilecek mi? Ekibin, şirketin kültürü, iş yoğunluğu buna müsait mi? Katılımcılar harekete geçmek için motive mi?

Eğer bu soruların bir veya birkaçının yanıtı “hayır” ise, yapılan kurumsal eğitimlerin ROI’si (Return on Investement) ne yazık ki çok düşük olacak demektir. Burada eğitimin maliyeti, katılımcıların eğitime ayırdığı zaman ve daha birçok diğer boyutu düşündüğümüzde ciddi bir kayıp söz konusu.

İnsanların gerçekten geliştiklerini hissettikleri, kendilerinin ve ekiplerinin kariyer ve deneyimlerini olumlu etkileyecek kurumsal eğitimler düzenlemek için bir şeyi hiç unutmamak lazım: Konuşmak iyileştirmez, harekete geçmek iyileştirir.

Bu nedenle Feedback & Beyond olarak, herhangi bir gelişim programı için harekete geçmeden önce şu önemli soruyu mutlaka soruyoruz: Katılımcılarımızın konuşmanın ötesine geçip harekete geçmeleri için neye ihtiyacı var?

Bu soruya verdiğimiz cevaba uygun olarak yaptığımız tüm çalışmalara mutlaka pratik uygulamalar ve öneriler ekliyoruz. Ve görüyoruz ki; bu soruyu sorup uygun aksiyonları aldığımızda davranış değişikliğinin yolu açılıyor; gerçekten gelişmek mümkün oluyor.

Biz de böylelikle her insanın işte daha iyi bir deneyim yaşamasına somut şekilde katkıda bulunduğumuzu görüyor ve işimizi tutkuyla yapmaya devam ediyoruz. 😀

 

Ceyla Durgun Akdağ

 

Hiç Yorum Yok

Bir Yorum Yazın